Belirlenen ürün ve ürün gruplarında üretim yapılmasının Tarım ve Orman Bakanlığına tabi olması, belirlenen ürünlerde sözleşmeli üretim modelinin zorunlu olması yönünde hazırlanan kanun tasarısı hakkında konuşan Başkan Akcan, "Serbest piyasa koşullarında üreticiler istedikleri yönde üretim yapıyor. Devletin kontrolünde olmayan üretimde bir süre sonra arz-talep dengesinde büyük makas açığı oluşuyor. Arz-talep dengesizliği nedeniyle fiyat artışları oluşuyor. Örneğin patates para ediyor diye ülkemizin ihtiyaç duyduğu patates ihtiyaçtan fazla üretilince, fazla ürünler fiyatları düşürüyor, üretici zarar ediyor. Bu nedenle de ertesi yıl patates üretimi azalıyor bu kez de patates ihtiyacı karşılayamayacak kadar az üretilince ürünün fiyatı artıyor, tüketici yüksek fiyattan ürün alıyor.
Arz-talep dengesinin sağlanması için planlı üretim yapılması gerekiyor. Bu planlı üretimi yönetecek kurum Tarım ve Orman Bakanlığıdır.
Bu uygulamanın nasıl yapılacağı çok önemli. Bunu Bakanlığın destek ve teşvikleri kullanarak üreticiyi yönlendirme şeklinde uygulayacağını düşünüyorum.
Örneğin ülkemizin ihtiyacı 5 milyon ton patates ise, devlet 5 milyon tona kadar destek ve teşvik verir, bu miktarın üzerinde kalan üretime destek ve teşvik vermez. Bu nedenle de üretici bu üretim miktarı sınırları içinde kalmak için üretimini şekillendirir.
Buradan temel beklentimiz ne ihtiyacımızdan fazlasını ne de ihtiyacımızın azını üretelim. İhtiyacımız ne ise o ürünü o kadar üretelim. Bu dengeyi sağlamak çok önemli, ancak bu şekilde fiyat istikrarı sağlayabiliriz, üreticiler üretiminin karşılığını bu şekilde alabilir.
Devletimizin başta temel gıdamız olan buğday için bu şekilde bir uygulama yapması gerekir. Yıllık 20 milyon ton civarında buğday üretimimiz var. Buğday, patates, soğan, arpa, mısır, mercimek gibi temel tüketim ürünlerinde bu kontrollü üretim modelinin uygulanması gerektiğini daha önce söylemiştik.
Bakanlığın hangi metotla bu sistemi uygulayacağını ileride göreceğiz.
Bakanlığın kanun tasarısıyla yapmak istedikleri iyi bir şekilde anlatılmalı, yanlış anlaşılmaların olduğunu görüyoruz. Bu kanun tasarısı, devlet ne derse çiftçi onu üretecek demek değil. Yapılmak istenen; devletin tavsiyesi ve yönlendirmesi ile ihtiyaç kadar üretim yapılması, üreticinin ve tüketicinin madur olmaması, ürün kıtlığı yaşanmaması, fiyat istikrarı sağlanmak istenmesidir.
Tarımda başarılı ülkeler planlı tarım yapanlardır.
Kanun tasarısının yürürlüğe girmesi için fazla zaman yok. Ekim sezonundayız, ürünlerimiz toprağa ekilmekte, bu dönem atlanırsa bir sonraki yıla kalır uygulamalar. Tarımın belirsizlik içinden daha istikrarlı bir yola girmesi için planlama gerekli.
Plansız bir tarım başarılı olamaz. Hatta bu planların 50 yıl gibi uzun süreler için hayata geçirilmesi gerekiyor.
Planlı, istikrarlı, kontrollü üretim yoluna girdiğimiz kanaatindeyim. Şahsım ve kurumum adına bu konudan umutluyum." şeklinde konuştu.