2022 TSÜAB ULUSLARARASI TOHUM ÇALIŞTAYI YOĞUN KATILIMLA GERÇEKLEŞTİRİLDİ



Çalıştay'a Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Dr. Nihat Pakdil, milletvekilleri ve Kazakistan Tarım Bakan Yardımcısı Abilkhaiyr Tamabek, İran İslam Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Temsilcisi Sohrab Sohrabi, Azerbaycan Cumhuriyeti Tarım Hizmetleri Ajansı Başkan Yardımcısı Anar Azimov, Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkan Yardımcısı ve Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Başkanı Selami Yazar, Fidan Üreticileri Alt Birliği (FÜAB) Başkanı Hurşit Nallı, Fide Üreticileri Alt Birliği (FİDEBİRLİK) Başkanı M. Kayhan Yıldırım, Tohum Yetiştiricileri Alt Birliği (TYAB) Başkanı Hacı Ömer Güler ile alt birliklerin yönetim kurulu üyeleri, Tarım ve Orman Bakanlığından ilgili genel müdürler, bürokratlar, sivil toplum ve meslek örgütlerinin başkan ve yöneticileri, akademisyenler, özel sektör ve basın temsilcileri katıldı.

Büyük bir ilgi ile takip edilen Çalıştay, geçmişten günümüze tohumculuğun kilometre taşlarını aktaran bir filmin ardından TSÜAB ve ECOSA Başkanı Yıldıray Gençer'in açılış konuşmasıyla başladı. 
Gençer konuşmasında özetle şunları kaydetti:

“Sektörümüz Kısa Zamanda Büyük Başarılar Elde Etti”

“Geçmişten günümüze tohumculuk sektörünün katettiği mesafeyi özetleyen bir filmle sektörümüzün gelişimini aktarmak istedik. 1980’li yılların ikinci yarısında dünyadaki yeni çeşitlere ve tekniklere ulaşabilen özel sektör tohumcuları, 2004 yılında çıkarılan 5042 sayılı Yeni Bitki Çeşitlerine Ait Islahçı Haklarının Korunmasına İlişkin Kanun ve 2006 yılında çıkarılan 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ile yasal alt yapısını güçlendirmiş oldu.

Tohumculuk Kanunu ile 2008 yılında TÜRKTOB ve aralarında TSÜAB’ın da bulunduğu 7 alt birliğimizin kurulması, ülkemizde kanunla örgütlenmiş bir tohumculuk özel sektörünü de ortaya çıkardı.

Tohum firmalarımızın gayreti, Tarım ve Orman Bakanlığımızın 2005 yılında sertifikalı tohum kullanan çiftçilerimizi, 2008 yılında da sertifikalı tohumluk üreten TSÜAB üyelerimizi desteklemesi ile Türkiye tohumculuk sektörü önlenemez bir ivme ile büyümesini sürdürmektedir.

Ekilen Her Karış Toprağı Sertifikalı Tohum ile Buluşturacağız

Kendi tohumunu üretebiliyor olmak en az kendi savunma sistemlerine sahip olmak kadar önemlidir. Biz Türkiye tohumculuk sektörünün temsilcileri olarak coğrafyamıza ait ürünlerde %100, diğer ürünlerde de %90’ın üzerinde kendi tohumlarımızı üretebilir hâle geldik.

Birliğimizin kuruluşunu esas alırsak son 15 yılda sertifikalı tohumluk üretimimizi %800 oranında artırarak 1 milyon 325 bin tona ulaştırdık. Üretimin %90’ı ise özel sektör paydaşlarımız tarafından gerçekleştiriliyor.

Tohumculuk Sektörü Desteklenmeye Devam Etmeli

Ne yazık ki kişi başı 1.325 m3 ile su kısıtı yaşayan ülkeler arasındayız. Tohumculuk sektörü olarak iklimin değiştiği yönde ıslah çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Daha az suya ihtiyaç duyan, kuraklığa ve değişen iklim faktörlerine dayanıklı çeşitler geliştirmeye çalışıyoruz. İşin özüne baktığımızda bizler, bilgi ve teknoloji üretiyoruz. Bu alanda AR-GE çalışmaları olmazsa olmazımız.  Tohumculukta ARGE’ye yeterli kaynak ayrılması, AR-GE yapan özel sektör kuruluşlarının desteklenmesi millî tohumculuğumuza önemli bir yatırım olacaktır. Bu anlamda Bakanlığımızın desteği sektör paydaşlarımız için çok önemli.”

Gençer; Bakan Kirişci başta olmak üzere tüm katılımcıları Ekonomik İşbirliği Ülkeleri Tohumcular Birliği (ECOSA) tarafından mart ayında Bakü’de düzenlenecek olan 8. ECOSA Ticaret Kongresi'ne davet ederek konuşmasını tamamladı.

"Tohumlarımızı Dünya Markası Yapacak Firmalarımız Güçlendirilmeli"

Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Bitki Islahçıları Alt Birliği (BİSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Selami Yazar Türkiye’nin tohumculukta büyük bir başarı hikayesi yakaladığını belirterek AR-GE ve ıslah yapan firmaların desteklenmesi gerektiğinin altını çizerek şunları kaydetti:

“Pandemi ve savaşlar, insanlığın olmazsa olmaz ihtiyacının gıda olduğunu bir kez daha gösterdi. İnsanlar tohumun önemini tarımın önemini yeniden algılamaya başladı. Ne kadar paranız, gelişmiş teknolojiniz olursa olsun, vatandaşı doyuracak üretimi yapamadığınızda sorun oluşacaktır.

Bazı ülkeler üretim fazlası olmasına rağmen ihracatı durdurdular. Sektör paydaşlarımız ise üretime ve ihracata devam etti.

Tarımın doğduğu yer Anadolu topraklarıdır. Çıkan haberlerin aksine dışa bağımlı değiliz. Yakaladığımız başarıyı devam ettirebilmemiz için yeni şeyler yapmalıyız. 

Tohum; bilgi, teknoloji, birikim ve tecrübedir. 

Tohumlarımızı dünya markası yapacak firmalarımızın güçlendirilmesi, AR-GE ve ıslah yapan firmalarımızın özellikle desteklenmesi gerekmektedir.”

“Ülkeler Arası İş Birliği İmkânları Var”

İran Cumhuriyeti Tarım Bakanlığı Tarla Bitkileri Üretimi Genel Müdürü  Sohrabi; dünya nüfusu, küresel ısınma ve iklim değişikliği etkileriyle tohum başta olmak üzere tarımın öneminin giderek arttığını belirtti.

Sohrabi, 500 milyon nüfusa sahip Ekonomik İşbirliği Teşkilatının dünyanın kurak ve yarı kurak bölgesi arasında yer aldığını belirterek bu olumsuz koşullardan kurtulmanın tek yolunun tarımsal üretimin artırılması olduğunu bildirdi.

Gıda güvencesinin temelinin, çiftçilerin kaliteli tohumlara zamanında ulaşabilmesinden geçtiğine inandıklarını vurgulayan Sohrabi, bölge ülkeleri arasında tohum güvenliğinin sağlanması, yeni çeşitlerinin ıslah ve tescili, uygun lokasyonlarda düşük maliyetlerle ortak tohum üretimi gibi farklı alanlarda uyumlaştırılma konusunda iş birliği yapılabileceğini kaydetti.

"Türkiye Kendi Başarı Öyküsünü Yazabildi"

Kazakistan Cumhuriyeti Tarım Bakan Yardımcısı Abilkhaiyr Tamabek iki ülke arasında sektörün geliştirilmesine yönelik çalışmalar olduğunu belirtti. Tamabek, Türk tohumculuk sektörünün hızla geliştiğine işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

"Türkiye, kendi başarı öyküsünü yazabildi. Türkiye'nin bu alandaki başarılı deneyimleri göz önüne alındığında bu alanda iş birliğimizi geliştirmeyi umuyoruz. İki ülke arasında başarılı yatırım ve iş birliği çalışmaları devam ediyor. Türk kardeşlerimiz, yatırımcılara en konforlu koşulları sağlamaya, ortak projelerin uygulanmasına hazırdır. Bu bağlamda Türk girişimcilerinin ortak yatırım projelerini hayata geçirmek için iş birliğine davet ediyoruz.”

“Sektörün Yakaladığı Başarı ile Hepimiz Övünüyoruz”

TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Yunus Kılıç tohum ve tarım sektöründe ARGE'nin önemine işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu:

“Tarım, gıda ve tohum tarihte her zaman stratejik bir rol üstlenmiştir. Tohum nerede hayat bulmuşsa insanlar da onun etrafında toplanmış ve savaşlar da o tohum yeşerten alanları ele geçirmek için olmuştur.

Sektörün yakaladığı başarı ile hepimiz övünüyoruz. Tohumculuk sektörü genç ve dinamik yapısını ARGE’ye daha fazla zaman ayırarak koruyacaktır.”

“Örtü Altında Önemli Bir Konumdayız”

Antalya Valisi Ersin Yazıcı kentin örtü altı üretiminde Türkiye'deki konumlarının farkında olduklarını belirterek konuşmasında şu değerlendirmelerde bulundu:

“Bu şehir Akdeniz çanağında en önemli turizm şehirlerinden biri. Ama buradaki tüm katılımcıların da çok iyi bildiği gibi burası aynı zamanda da önemli bir tarım şehri. Türkiye’nin en büyük tohum üreticilerinin olduğu bir şehir. Türk tohumculuğuna hizmet eden, tohum ve fide üretiminde ciddi firmaları bulunan bir şehir. Örtü altı üretiminde ülkemize ve dünyaya hizmet sunan birçok ürünü dünya mutfağına sunan, dünyaya gönderen bir şehir olarak tarım, her daim önceliklerimiz arasında. Tarım ile yakından ilgilenmeye, bu sektördeki vatandaşlarımızın ve firmalarımızın her zaman yanında olmaya ve sorunlarını çözecek şekilde hareket etmeye gayret ediyoruz. Çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki üretmezsek her şey boş.”

“Tohum Demek Bir Anlamda Yaşam Sigortası Demektir”

Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişci; Türkiye'nin, tarımsal üretim, tarım teknolojileri ve gıda sanayisinde dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olduğunu dile getirdi.

Türkiye'nin 23,4 milyon hektar işlenen tarım arazisi ve 14,6 milyon hektar çayır mera varlığıyla toplam tarım alanı açısından dünyada 31'inci sırada olduğunu ifade eden Bakan Kirişci,

"Dünya Bankası 2020 verilerine göre tarımsal hasılayla Türkiye; Avrupa'da birinci sırada, dünyada ise ilk onda yer almaktadır. Son 20 yılda bitkisel üretim miktarımızı %20 artırdık ve 98 milyon tondan 2021 itibarıyla 117 milyon tona ulaştırdık. Bu yıl bu miktarı 127,6 milyon tona ulaştıracağız. Bu da toplam bitkisel üretim miktarı açısından tüm zamanların rekoru olacaktır." diye konuştu.

Bakan Kirişci, bu başarının arkasındaki en önemli unsurun verimliliğe dayalı tohumculuk politikaları olduğunu vurgulayarak, tohumun "yaşam sigortası" anlamına geldiğini söyledi. 

"Sertifikalı Tohum Üretimimizi 1,3 Milyon Tonun Üzerine Çıkardık"

Tohumculuğun stratejik bir konu olduğunu belirten  Bakan Kirişci, konuşmasını özetle şöyle sürdürdü:

"Tohumculuk sektörü, aynı zamanda bugün dünya çapında 100 milyar dolara ulaşan oldukça büyük bir pazardır. 

Son 20 yılda sertifikalı tohum üretimimizi 9 kat artışla 1,3 milyon tonun üzerine çıkardık. 

Sektördeki değerli tohumcularımızın gayretleriyle ülkemizde kullanılan tohumun %96'sı yurt içinde üretilmektedir. 

Türkiye, 132 ülkeye tohum ihracatı gerçekleştirmektedir. 

Islah ettiğimiz çeşitler sadece ülkemizde değil Orta Asya, Balkanlar, Orta Doğu ve Afrika ülkelerinde de üretilmektedir.

Bugüne kadar 14 bin 490'ı tescilli, 1.668'i ise üretim izinli olmak üzere toplam 16 bin 158 çeşidi kayıt altına aldık.

2005'ten Bu Yana Toplam 3,94 Milyar Lira Destekleme Yapıldı

Bitkisel üretimin en önemli girdilerinden olan tohumluğun maliyetinin düşürülmesi, verim ve kalitenin artırılması ve sertifikalı tohum kullanımının yaygınlaştırılması amacıyla destekleme ödemelerini başlattık. 2005'ten bu yana toplam 3,94 milyar lira destekleme ödemesi gerçekleştirdik. Son iki yılda destekleme fiyatlarındaki en yüksek artışı, sertifikalı tohum kullanım desteğinde sağladık. Bu yıl için yaklaşık 400 milyon lira olan sertifikalı tohum destekleme bütçemizi %145'lik artışla 2023 yılı için 978 milyon liraya çıkardık.

Tohumculukta Uluslararası İş Birliğini Önemsiyoruz

Son 20 yılda gerek mevzuatta gerekse altyapıda attığımız adımlarla büyük ilerleme kaydeden tohumculuğumuz, uluslararası iş birliğine de büyük katkı sunmaktadır.

Özellikle Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Tohumcular Birliği (ECOSA), tohumculuk politikası, tescil ve sertifikasyon, üye devletler arasında mevzuat uyumlulaştırılmasının yanı sıra ticaretin kolaylaştırılması gibi hayati alanlarda önemli gelişmelere ön ayak olmuştur.

Ekonomik İşbirliği Teşkilatı ve ECOSA’nın yanı sıra Türk Devletleri Teşkilatı da tohumculuk için önemli bir iş birliği platformu hâline gelmiştir. 

2021’de yeni bir yapıya kavuşan Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde Tarım Çalışma Grubu, 2022’de ise Tohumculuk Alt Çalışma Grubu oluşturulmuştur.

Tohumculukta dost ve kardeş ülkelerle iş birliği içinde çalışıyoruz. Azerbaycan ile bu yıl kasım ayında Tohumculuk Alanında İş Birliği Anlaşması imzaladık.

Kazakistan ile teknik bilgi paylaşımı ve sertifikasyon konularında toplantılar gerçekleştirdik. 

Özbekistan’da tohum sertifikasyon ve tescil merkezi ile tecrübe paylaşımı ve mevzuat oluşturulma çalışmalarına katkılar sunduk.

Bu ve buna benzer çalışmalara katkılarımızı hem uluslararası kuruluşlar nezdinde hem de ikili iş birliği kapsamında sunmaya kararlılıkla devam edeceğimizi burada bir kez daha ifade etmek isterim. 

Türkiye, tarımda olduğu gibi tohumculuk sektöründe de önemli bir aktör olmaya devam edecektir.”

Çalıştay, açılış programının sonrasında farklı konu başlıklarında düzenlenen 4 panel ve TSÜAB üyeleriyle düzenlenen İstişare Toplantısı'nın ardından son buldu.

KAYNAK: tsuab.org.tr

Benzer İçerikler