TÜRKTOB

Sosyal Medyada
Birliğimiz

EKOTÜRK - TOHUM YAŞAMDIR - TSÜAB - DR. AHMET YILMAZ - 14.01.2020

KAPAK_WEB_TOHUM_YASAMDIR_TSUAB_DR_AHMET_YILMAZ_14.01.2020_SALI
 

DÖNER SERMAYE ÜCRETLERİ DÜŞÜRÜLMELİ

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet YILMAZ, Ekotürk TV'de ekranlara gelen "Tohum Yaşamdır" programına canlı yayın konuğu oldu.

Başkan YILMAZ; tohum, tohum üretimi ve sanayisi hakkında önemli bilgiler aktarırken tohum sektörünün sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi.

2019 yılını tohum üreticiliği ve sanayiciliği açısından değerlendirerek konuşmasına başlayan Başkan YILMAZ, 2019 yılının kendileri için iyi geçtiğini, TSÜAB olarak yaptıkları faaliyetlerden verim aldıklarını ifade etti.

Başkan YILMAZ, "Yurt dışından, Türki Cumhuriyetlerden de öğrencilerin dahil olduğu staj programlarımızı başarıyla uyguladık.

Ticaret Bakanlığımızın da desteklediği 'Uluslararası Rekabetin Geliştirilmesi' adını verdiğimiz, üyelerimizin dış pazarda fırsat yakalayabilmelerini sağlayacak olan projenin ikinci dilimini uygulamaya koyduk. Bitkisel tür bazında yapacağımız bu yeni projeyi devam ettiriyoruz." dedi.

"2019 yılında üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve gerçekleşmesi için büyük uğraşlar verdiğimiz çalışmalardan bir tanesi olan, Tarım ve Orman Bakanlığımızdan aldığımız yetki çerçevesinde faaliyete geçmesi için çaba gösterdiğimiz sertifikasyon merkezi ve bitki sağlığı laboratuvarının kuruluş aşamasında büyük mesafeler kat ettik." diyen Başkan YILMAZ, "Nasip olursa bu yıl içerisinde, yetkimiz çerçevesinde Birliğimize ait sertifikasyon merkezi, bitki sağlığı laboratuvarı açılışını gerçekleştireceğimizi düşünüyorum." diye konuştu.

Eğitim, uluslararası rekabet ve sertifikasyon merkezi, bitki sağlığı laboratuvarı başlıklarında önemli bilgiler aktaran Başkan YILMAZ sözünün devamında, "Ülkemizde tohumculuk sektörü çok genç, yeni olmasına rağmen beklentilerin çok üstünde başarı sağlanmıştır. Bunda atılan kararlı adımların ve çizilen doğru rotanın büyük rolü var. Dünya ile entegre olduğumuz tohumculuk sektörümüzün bir iyi haberini daha vermek isterim. Bizim için çok büyük anlam ifade eden özel bir yıl olan 2023'te dünya tohumcularını İstanbul'da bir araya getireceğiz. Özellikle, ISF olarak bilinen (International Seed Federation) Uluslararası Tohumculuk Federasyonunun 'Dünya Tohumculuk Kongresi'nin İstanbul'da yapılacağı hususunda netleşen bir karar var. Dünyanın farklı ülkelerinden 2 binin üzerinde, tohum sanayisiyle uğraşanların bizim tohumcularımız ile bir araya gelmesini sağlayacağız. Bu organizasyon ve getirecekleri avantajlar bizim için çok değerli." şeklinde konuştu.

Başkan YILMAZ ayrıca, "700'ün üzerinde üyemizin katılım sağladığı 'Tohumda 2023 Yılı Hedeflerimiz' konulu çalıştayımızı aralık ayında gerçekleştirdik. Çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor." diye ekledi.

Yeni gelişen Türkiye tohumculuğunun, tohumculukta 100 yılı aşan ülkeleri nasıl yakalayacağı hakkında görüş bildiren Başkan YILMAZ, "Bizim çok ağır bir misyonumuz var. Bizden 150 yıl önce kurulmuş tohum firmaları ile, tohum sanayisi ile ülkemizin tohumculuğunu aynı seviyeye getirme gibi büyük bir gayretin içerisindeyiz. Bu konuda Türkiye tohumculuğu olarak çok büyük mesafeler katettik. Yapısal mevzuatların doğruluğu, Tarım ve Orman Bakanlığımızın tohumculuk konusunda verdiği desteklerin ve bu desteklerin devamlılığının ilerlememizde büyük katkıları var. Bu desteklerin, sağlanan kolaylıkların aksatılmadan devam ettirilmesi gerekiyor. Biz zoru başardık. Desteklemeler aksamadan devam ederken 2019 yılında bazı aksaklıklar yaşadık. Sertifikalı tohum noktasında desteklemelerin kesilmesi neticesinde ortaya çıkan bir takım olumsuzlukları sektörümüz yaşadı ama bu durumun bundan sonra hızlı bir şekilde düzeltilip eski düzene sokulacağını düşünüyorum. Tohumu kullanan kesimin ülke ekonomisine nasıl katkı sağladığını anlatmak noktasında üzerimize düşen çok büyük görevler var. Sertifikalı tohum kullanan üreticimize sertifikalı tohumun, tohumculuğun ne olduğu ile ilgili bilgilendirme gayretlerimiz var. Bunu gerçekleştirmenin en etkin yollarından bir tanesi tohum fiyatlarındaki dengeyi sağlamak, mümkün olduğu kadar tohum fiyatlarını yükseltmemektir. Tohum maliyetini aşağıya çekecek, özellikle üretim girdileri maliyetlerinin aşağıya çekilmesi bizlere büyük katkı sağlayacaktır." ifadelerini kullandı.

Tarım ve Orman Bakanlığının yaptığı bazı zamlara da değinen Başkan YILMAZ, "2020 yılı için Bakanlığımız, yaptığımız bir takım işlemler için alınan döner sermaye ücretlerini artırdı. Enflasyonun %11,5 olduğu bir ortamda karşımıza %300'leri bulan artışlar çıktı. Bu zamlar; bizim sertifikalı tohumluk fiyatlarımıza olumsuz etki edebilecek, çiftçinin tohum sanayicisi ve üreticisi ile buluşmasını engelleyecek bir durum oluşturuyor. Bu zamlar, tohumcular olarak üstlendiğimiz misyon ile bağdaşmıyor. Yetkililerimizin bu zamların yerinde olmadığının farkında olduğunu ve gerekli düzenlemeyi yapacaklarını düşünüyorum." diye konuştu.

Bitki türlerinin KDV oranlarında farklılıklar bulunduğunu aktaran Başkan YILMAZ, "Bitki türlerimizde uygulanan %8, %1 gibi farklı KDV oranları var. Biz bu farklılıkların ortadan kaldırılıp, KDV oranlarının minimum düzeyde olacak şekilde aynı olması gerektiğini düşünüyoruz. Borsa kesintilerinin kaldırılması gerekiyor. Lisanslı depoculukta sağlanan bir takım olumlu uygulamaların sözleşmeli tohum üretimi noktasında da uygulanmasını istiyoruz. Bakanlığımızdan çok büyük isteklerde bulunmuyoruz. İnşallah bu konuları hep birlikte en iyi noktaya getireceğimizi düşünüyorum." şeklinde konuştu.  

AR-GE konusunda da önemli bilgiler aktaran Başkan YILMAZ, "Önemli başlıklarımız arasında yer alan AR-GE'yi daha öne alıp, AR-GE çalışmalarıyla ilgili gerekli desteklerin sağlanması, gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekiyor." dedi.

Başkan YILMAZ, Türkiye tohumculuğunun bazı bitki türlerinde istenilen düzeyde olmadığını ancak tahıl, yem bitkisi, baklagil türlerinde Türkiye'nin ihtiyacından fazlasını ürettiğini ifade ederken, son yıllarda tohumculukta yapılan çalışmalarla sebzede Türkiye'nin  kendi ihtiyacını %60 oranında karşılama düzeyine geldiğini kaydetti. 30 yıl önce bu alanda ihracattan söz edilemediğini belirten Başkan YILMAZ, "Bugün geldiğimiz noktada ihracatımızın ithalatı karşılama oranı %85'lere yani 180 milyon dolar civarına çıktı. Bugün 1 milyon tonun üzerinde sertifikalı tohum üretiminden bahsediyoruz. Eksikliğini hissettiğimiz bitki türleri ile alakalı daha çok çalışmamız gerekiyor. Yağlık ayçiçeği, mısır gibi ürünlerde çalışmalarımıza yoğun bir şekilde devam edebilmemiz için AR-GE'nin üzerinde ısrarlı bir şekilde durulması gerekiyor." şeklinde konuştu.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından KOBİ olarak değerlendirilmediklerini ifade eden Başkan YILMAZ, "Sanayiciyiz ama KOBİ olarak değerlendirilmiyoruz. Sanayici olduğumuz halde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca KOBİ olarak değerlendirilmediğimiz için KOSGEB desteklerinden faydalanamıyoruz. AR-GE; çok masraflı, yıllar alan bir uğraş. Bir bitki çeşidinin ortaya çıkarılması için en az 7-10 yıllık bir çalışma gerekiyor. Ve bu süre sonunda bir sonuç alınmayabilir ki bu işin tabiatında var. AR-GE konusu olmazsa olmazımızdır. AR-GE'nin mutlaka desteklenmesi gerekir. Bizim 940 üyemizin içerisinde 212 kadar araştırıcı yetki belgesi olan, Bakanlığımız tarafından araştırıcı kuruluş özellikleri tespit edilmiş firmamız var. Bu firmalarımız AR-GE çalışmaları yürüten, AR-GE için mühendis istihdam eden kuruluşlardır. Dolayısıyla başta bu firmalar olmak üzere AR-GE'nin ciddi bir şekilde desteklenmesi gerekiyor." dedi.

Başkan YILMAZ sözün devamında, "Özellikle kendi kıt imkanları ile tohum geliştiren şirketlerimizin milli tohumculuğa koyduğu katkı sonucu ortaya çıkan yerli ve milli çeşitlerle ilgili olarak pozitif ayrımcılık istiyoruz." diye konuştu.

Türkiye'de bulunan tohum sanayiciliği hakkında bilgi veren Başkan YILMAZ, "Türkiye tohumculuğunun yabancı firmaların elinde olduğuna dair bir söylenti var ki bu kesinlikle doğru değil. Türkiye'de üyemiz olan aktif olarak bulunan 940 civarında tohum sanayicisi firmamız var. Bu firmaların yaklaşık %94'ü yerli sermaye ile kurulmuştur. Firmalarımızın %4'lük kesimi yabancı sermeyeli ve %2'lik kısmı ise yerli-yabancı sermayeli firmalardır." dedi.

Tarımın, bitkisel üretimin başlangıç noktasının tohum olduğunun altını çizen Başkan YILMAZ, "Güçlü bir bitkisel üretim elde etmek istiyorsanız tohumu göz ardı edemezsiniz. Tohum bu işin ve hayatın başlangıcıdır. Tohum, her şeyden önce ele alınması ve üzerinde durulması gereken, egemenliğimiz ile orantılı olarak önem arz eden, tarımsal girdilerin başlangıcı olan bir üründür. Bu nedenle tohumu öncelikli bir konuma getirmek zorundayız. Tohumla ilgili yapılması gereken her konu bilinçli bir şekilde ele alınmalı. Bu konuyla ilgili 13 farklı komitede tohumculuğumuzla, tohumculuğumuzun geleceğiyle ilgili gerekli olan tüm yazı ve görüşlerimizi bildirdik. İnşallah taleplerimizin hepsi uygulamaya geçecek." ifadelerini kullandı.

Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO) konusuna da değinen Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ahmet YILMAZ, "Türkiye'de kanunen GDO'lu tohum yasak ve kanuna uymayanlara para ve hapis cezaları var. Türkiye'ye GDO'lu tohumun girişi, Türkiye'de GDO'lu tohumun satışı, üretimi, ekimi, dağıtımı yasak. Bizim tohumculuk sektörümüz çok fazla yanlışın ve doğru olmayanın konuşulduğu bir sektör. Hiç ummadığınız akademik kariyerdeki insanların söylediği yanlışları düzeltmek için çok çaba harcıyoruz.

Hibrit tohumla ilgili de çok yanlış bilgiler var. Öncelikle hibrit tohum kısır değildir, kısır yapmaz. Hibrit tohum zararlı değildir. Hibrit tohum, zaten tabiatta olan melezlemenin ürünü olarak ortaya çıkmış yeni bir çeşittir. Biz tohumcular olarak doğal süreci teknoloji ile mümkün olduğu kadar hızlandırıyoruz. Hibrit tohumun insan sağlığına zararı yoktur.

Yerel tohumlar konusunda da sarf edilen çok büyük yanlış ifadeler var. Kanunumuzla ilgili yapılan çok büyük yanlış ifadeler var. Örneğin Buğdayımızın kromozom sayılarıyla oynandığı yalanı var. Biz bunlara gülüp geçiyoruz.

Bu yanlış söylemlerin hiçbir bilimsel dayanağı yok. Bu söylemler tamamen spekülatif olarak ortaya atılmış ve gündemde kalmak isteyenlerin kullandığı söylemlerdir." diyerek sözlerini sonlandırdı.

 

Sitemizdeki Diğer Videolar