Dünya Tohumculuk Kongresi’nin açılışında konuşan TÜRKTOB Başkanı Hacı Ömer Güler, Anadolu’nun tarımın başladığı topraklar olduğunu hatırlatarak, tohumun artık diplomatik bir değer taşıdığını vurguladı.
Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) Başkanı Hacı Ömer Güler, İstanbul’da düzenlenen Dünya Tohumculuk Kongresi’nin açılışında yaptığı konuşmada, tarımın bundan 12 bin yıl önce Anadolu’da başladığını belirtti.
“Anadolu, sadece medeniyetlerin değil, tarımsal öğretinin de ilk yurdudur.” diyen Güler, bu topraklarda gerçekleşen küresel ölçekteki buluşmanın tarihi bir anlam taşıdığını ifade etti.
Türkiye, küresel tarım ve ticaretin merkezinde
Güler, Türkiye’nin yalnızca üretim kapasitesiyle değil, coğrafi konumuyla da stratejik bir ülke olduğunu vurguladı.
Dört saatlik uçuş mesafesiyle Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarındaki 1,4 milyar insana ulaşılabildiğini, yaklaşık 9 trilyon dolarlık ticaret hacmine sahip 67 ülkenin merkezinde yer aldığını söyledi. Bu güçlü coğrafi konumun, Türk tohumculuk sektörüne üretim, lojistik, dağıtım ve iş birliği alanlarında küresel sorumluluklar yüklediğini ifade etti.
85 bin üyeyle tohumculuk ekosistemine katkı
TÜRKTOB’un 7 alt birliği ve 85 bin üyesiyle birlikte tohumculuk ekosisteminin her alanında faaliyet gösterdiğini belirten Güler, sertifikalı tohum üretiminden ihracata, bitki ıslahından fide ve fidan üretimine, süs bitkilerine kadar uzanan geniş bir yelpazede çalıştıklarını söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığının destekleriyle Türkiye’nin dünya tohumculuk liginde öncü bir konuma yükseldiğini vurguladı.
İhracat çeşitleniyor, hedef büyüyor
Tohumların 100’ün üzerinde ülkeye ihraç edildiğini kaydeden Güler, ihracat yapılan ülke ve çeşit sayısının her geçen yıl arttığını belirtti. Küresel gıda krizlerinin ve çatışmaların yaşandığı bir dönemde, tohumun yalnızca tarımsal bir girdi olmaktan çıkıp stratejik bir güç ve diplomatik bir değer hâline geldiğini ifade etti.
“Birlikte üretmek kadar birlikte düşünmek de şart”
Güler, iklim değişikliği, hızla artan nüfus, azalan tarım arazileri ve küresel belirsizliklerin tohumun önemini daha da artırdığını ifade ederek, çözümün sadece üretmekte değil, birlikte düşünmekte ve hareket etmekte olduğunu belirterek, “Bu başarıyı sürdürmenin yolu ortak akıldan geçiyor” dedi.
“Sosyal adalet olmadan sürdürülebilir başarı mümkün değil”
Güler konuşmasında, tarımsal sorunların altında yatan sosyal eşitsizliklere de dikkat çekerek, “Dünyada her dört kişiden biri açlıkla, bir diğeri ise obeziteyle mücadele ediyor. Bu çarpıklık sürdüğü sürece sorunları konuşmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Ayrıca, dünyanın pek çok bölgesinde süregelen çatışmalara ve sivil ölümlerine de değinen Güler, şu mesajı verdi:
“Yakın ve uzak coğrafyalarda süren savaşları, soykırıma varan vahşeti biliyoruz. Tüm dünya buna sessiz kalıyor. Bu sessizlikle hiçbir sektörde başarıdan söz edemeyiz. Çocukların öldüğü yerde huzur ve mutluluk aramak mümkün değildir.”
Ortak gelecek için bilimsel katkı
Kongrede; Ar-Ge, biyoteknoloji, dijitalleşme, çeşit tescili, küresel ticaret ve uluslararası mevzuatlar gibi birçok başlıkta yapılacak görüşmelerin, küresel çözümler üretme konusunda yeni ufuklar açacağına inandığını belirten Güler, Türkiye’nin bilimsel altyapısı ve üretim gücünü bu ortak geleceğe katkı sağlamak için seferber ettiğini vurguladı.
Küresel iş birliğine teşekkür
Konuşmasının sonunda Güler, Dünya Tohumculuk Federasyonuna, Tarım ve Orman Bakanlığına, TSÜAB’a, TÜRKTED’e ve tüm paydaşlara teşekkür ederek, kongrenin insanlık ve tüm ülkeler adına verimli sonuçlara ulaşmasını diledi.
19 Mayıs 2025 / İstanbul