SÜS BİTKİLERİ SEKTÖRÜ – KENT ORMANCILIĞI GIDA KADAR ÖNEMLİDİR



Türkiye Tohumcular Birliği (TÜRKTOB) ve Süs Bitkileri Üreticileri Alt Birliği (SÜSBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Savaş Akcan, Sakarya’da düzenlenen PSB Anatolia 2022 Peyzaj, Süs Bitkileri, Bahçe Sanatları ve Ekipmanları Fuarı kapsamında organize edilen panele katıldı.

TÜRKTOB ve SÜSBİR Başkanı Savaş Akcan, TÜRKTOB ve alt birliklerinin yapısı, üye profili ve işleyişi ile ilgili özet bilgiler aktardıktan sonra, sorulara verdiği yanıtlar kapsamında özetle şöyle konuştu:

DIŞ TİCARETTE MUAZZAM BAŞARI YAKALADIK

‘’Süs bitkileri sektörü artık dış ticaret fazlası veren bir sektördür. 2017 yılında 65 milyon dolar ihracata karşılık 85 milyon dolar ithalat yapıyorduk. 20 milyon dolarlık dış ticaret açığımız vardı. Pandemi döneminin yarattığı olumsuz koşullara rağmen 2021 yılı sonunda 130 milyon dolar ihracat 49,5 milyon dolar ithalat gerçekleşti. 4 yılda 20 milyon dolar eksiden, 80 milyon dolar artıyı yakaladık. Bu tam anlamıyla muazzam bir başarıdır.

KDV TEKRAR %8’E İNDİRİLMELİ

Bunu süs bitkisi üretimi bilgimizi ve tecrübemizi artırarak gerçekleştirdik. Tarım ve Orman Bakanlığımızın sektörümüze alt bitki materyali sağlama konusundaki başarısı da bizi ivmelendirdi. Sayın Cumhurbaşkanının pandemi döneminde %18 olan KDV’yi %8’e indirmesi ise bize hem moral hem de güç verdi. Ancak sonra tekrar %18’e çıktı. SÜSBİR olarak KDV’nin tekrar düşmesi için gerekli girişimlerde bulunuyoruz. Sektörümüzün finansal kaynaklara daha uygun koşullarda ulaşması içinde mücadele içindeyiz.

YURT DIŞINDAN GELEN TALEBİ KARŞILAMAKTA ZORLANIYORUZ

Türk Cumhuriyetleri, Orta Asya ve hatta körfez ülkelerine yetmez Avrupa’ya çok ciddi miktarda süs bitkisi ihraç edecek kapasitedeyiz. Avrupa’da iş gücü zaten yaşlanıyordu ve pandemi dönemi bu süreci hızlandırdı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ve ambargolar sonucunda Avrupa’da enerji maliyetleri çok yükseldi. Bu iki etken Türk süs bitkileri sektörü için bir fırsata dönüştü. Biz Avrupa’nın istediği kalite ve miktarda üretim yapabileceğimizi gösterdik. Ancak saydığım coğrafyalardan gelen talebi karşılamak için daha çok üretmek zorundayız.

Süs bitkileri üretimine hak ettiği desteğin verildiğine inanmıyoruz. Tarımın en çok katma değer üreten dalı olmamıza rağmen taleplerimizin karşılığı çok geç alıyoruz. Bizim potansiyelimiz ve az önce ifade ettiğim avantajlarımızı en iyi şekilde ekonomiye kazandırmak için çok hızlı olmamız gerekir. Sadece kaliteli üretim değil, hızlı üretim de çok önemli.

SÜS BİTKİLERİ LÜKS DEĞİLDİR, BİZ KENT ORMANCILIĞI YAPIYORUZ

Biz aslında kent ormancılığı yapıyoruz. Ancak sektörümüz çiçek üretimiyle işe başladığı için ve sektörün İngilizce karşılığı süs bitkiciliği olduğu için adımız süs bitkileri sektörü. Bu isim bizim sektörümüzün ürünlerinin lüks tüketim ürünleri olduğu kanısını uyandırıyor. Ancak iklim krizinden, kuraklığın önlenmesinden, karbon yutaklarının artırılmasından ve ileride ödeyeceğimiz muhtemel olan karbon vergilerinin en aza indirilmesinden, kısaca yeşil ekonomiden söz ediyorsak bizim süs bitkileri sektörünün en büyük ağaçtan en küçük dala kadar, tüm ürünlerine çok ihtiyacımız var. Karbon kotaları alınıp satılıyor. Kirleten bedelini ödüyor, temizleyen kazanıyor. Biz temizleyen sektörüz. Bunun değerini, önemini toplumun tüm kesimlerine anlatabilmemiz gerekiyor. Bu nedenle kent ormancılığı kavramını daha çok ön plana çıkarmak gerekiyor. Ürünlerimiz lüks değil, ihtiyaçtır.

YEREL YÖNETİMLER SÖZLEŞMELİ ÜRETİME DESTEK VERMELİ

Yerel yönetimlerin üretime girmesini doğru bulmuyorum. Bunun yerine sözleşmeli üretim modeli ile yerli üreticiyi desteklemesi çok daha yerinde olur. Belediyelerin sözleşmeli üretim modeliyle üretim yaptırması kırsal alanda kolektif üretimi, kooperatifçiliği destekleyecektir.’’

TOHUM KONUSUNDAKİ YANLIŞ BİLGİLERİ YAYANLARIN AMACI İTHALATIN ARTMASIDIR

 Kamuoyunda tohum konusunda oluşturulmaya çalışılan yanlış algılara da değinen Akcan, "Tohum ihracatımız ile ithalatımız birbirine çok yakın. Hiçbir ülkeye de bağımlı değiliz. Kendi gıda ürünlerimizi üretecek miktar ve kalitede tohumu üretebiliyoruz. Tohum ithalatı yapmamızın nedeni tüketici tercihleridir. Örneğin lahana yerine brüksel lahanası, karnabahar yerine brokoli tercih ederseniz ben bir süre daha bu ürünlerin tohumlarını ithal etmek zorunda kalırım. Ayrıca hibrit tohumlarla üretilen ürünlerin sağlık sorunu oluşturabileceğine yönelik her türlü haber, yorum, söylem yanlıştır. Bunun bilimsel kanıtı da yoktur. Doğru bilgiler hem Türkiye Tohumcular Birliği olarak bizde hem de Tarım ve Orman Bakanlığındadır.  Çiftçimizde, bizlerde tüketime sunduğumuz ürünlerle besleniyoruz.

Unutmayınız, millî üretin değerlerimizi karalayan bu kampanyalar, emperyalizmin oyunudur. Bu oyun ithalatı artırmaktan başka bir işe yaramaz. Bizi kendi değerlerimize düşman etmeye çalışanlara prim vermeyiniz. İnanmayınız." dedi.

Panelin diğer konuşmacıları Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürlüğü Sakarya Orman Bölge Müdürü Ziya Polat ve Sakarya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Bedrullah Erçin ise kurumlarının ormancılık, peyzaj ve süs bitkileri alanında yaptığı çalışmalardan söz etti.

08.09.2022 / Sakarya

Benzer İçerikler